DUDAĞINA KONAN KUŞ..                                                                            

Arada bir kımılda seni put sanacaklar 

Baygın ellerini
Sür de kalbimin lekelerine
Sür de sür...
Sür de sür... 

Ellerine sağlık Leyli
Zifirim kalmadı bak duruldum
İnceldim beyazım arttı
Onsekiz oldum
Silbaştan dokundum dudaklarına
Gecem ürperdi, sızladım çok şükür
Yüreğim kuşlara uydu da
Mazotsuz bulutlara bindim
Islandım yandım ama düşürmedim gözlerini toprağa
Uslanmadım
Acılarını sorduğum şehirler hayal dedi
Yollar ölüme ısınıyordu
Ayaklarımda asfalt kaynıyordu
Son sabrını dayanıyordu zarflarda  pullar
 Şehre çullanıyordu
Dulların  gün görmüş bacakları
Bulvar gazetelerinden
Adın damlıyordu Leyli
Resimlerin en mahrem yerlerinde
İstanbul cayır cayır yanıyordu... 

Bak gözlerimdeki görmeyeni atıyorum
Dünyayı satıyorum Leyli
Atom ne
Ki duyamadıktan sonra sesini
Dünya ne ki atamadıktan sonra
Terini bir çağlayanın çoşku su na
Herşeye ulaşmak için  hiçe bulaştım Leyli
Hiçi anlarken hepten taştım Leyli 

Yetiiş delilik uçur aklımın tonlarını
Midemi bulandır sayılara kusayım
Hır çıksın aşka bulaşayım
Çıkacaksa
Aşk çıksın
 

Ölümün toplamından
Düşeceksem bir kale  gibi düşeyim
Vicdanı yıkayan kanlar içinde
 
Aman be Leyli
Kadın kaldın ne de güzelsin ki
Dudağına konan kuş çıldırıyor
Hayat seni yıldırıyor bir bir düşüyorsun
Takılıp aklının dallarına
Yırtılıyor endamın eyvah şiirin kalmayacak
Gövdene sihrini akıtan kimdi
Söyle Ürperen yerlerin nerede şimdi 

Aman ha Leyli baygın ellerini
Çıkarma  kalbimin karanlıklarından
Eşele karıştır ara
Ölüme gözü kapalı gideceksem
İlle de sen dizmelisin kör  korkularımı kurşuna 

Gidenlere öldü dediler
Kaçı şairdi kaçı şiir bilmediler...

                                                        Tarkan BAŞER

13. SAYIYA DÖNÜŞ

ANA SAYFA